Varis Nedir?

Yaklaşık 2000 yılı aşkın süredir bilinen varis hastalığı günlük yaşamı ciddi şekilde etkileyen sağlık sorunlarından birisidir.

İ.Ö 1550’ de Ebers papirusunda adı geçen venöz hastalıklardan, İ.Ö 5. Y.Y’ da Hippocrates’ de bahsetmektedir. Celcus yakı tarzı sargıları tedavide kullanmış ve Unna tarafından bu işlem ancak 1800’ lü yıllarda güncellenmiştir.

Varis en basit tanımı ile vücuttaki toplardamarların çapının artması, genişlemesi ve damar duvar yapısının bozulması anlamına gelir. Toplumda görülme sıklığının % 10-27 arasında değiştiği bilinmektedir. Kadınlarda erkeklerden daha sık görülmekte ve yaşla birlikte görülme olasılığı artmaktadır.

Kalp her atışında, vücudun ihtiyacını karşılamak için bir miktar kanı atardamarlar aracılığı ile dokulara gönderir. Dokular gerekli oksijeni ve besleyici maddeleri atardamarlardan alır ve kullanılan kanın tekrar oksijenlenmesi için kalbe taşınmasını sağlayan damar yapıları toplardamar olarak bilinir.

Bacak toplardamarları yüzeyel ve derin toplardamarlar olmak üzere iki grupta incelenir. Yüzeyel toplardamarlar; cilt altı yerleşimli, gözle kolaylıkla görülebilen damarlardır. Büyük safen ve küçük safen venler olarak bilinirler.

Safen, Yunanca ‘sapheneus’ kelimsinden türemiştir ve görünür anlamına gelmektedir. Bacaktaki yüzeyel toplardamarların genişlemesi, şekillerinin ve kapakçık fonksiyonlarının bozularak belirginleşmesi varis olarak bilinmektedir.Yüzeyel toplardamarlarda en sık görülen hastalık varistir. Derin toplardamarlar ise komşu olduğu atardamar ile beraber seyreden, beraber seyrettiği atardamarın ismine göre adlandırılan, gözle görülemeyen, derin yerleşimli ve bacak kirli kanın % 80’den fazlasının kalbe dönüşünü sağlayan damarlardır. Derin toplardamarlarda en sık görülen hastalık tıkanıklık ve iç varis olarak da bilinen toplardamar kapak yetersizliğidir.

Toplardamarların içerisinde atardamarların aksine hassas kapakçıklar bulunmaktadır. Bu kapakçıklar yerçekiminin etkisine rağmen kanın kalbe doğru tek yönde hareketini sağlayıp geri kaçışı önlerler. Ancak ayakta sabit olarak uzun süreli duran öğretmen, hemşire, cerrah, polis, diş hekimi ve garson gibi iş kollarında çalışan bireylerde bu kapakçıklar yerçekimine karşı yeterli direnci gösteremeyip bozulurlar ve varis hastalığı oluşur. Buna karşın ayakta çok durmalarına rağmen baldır kaslarını çok sık kullanan sporcularda varis hastalığının gelişme olasılığı daha azdır.